EFNAN ATMACA- “Geceden Beri”de insanlık panoraması sunan ve “Aynayı başkası tutsun istiyoruz. Ayna herkesin evinde, elini uzattı mı tutabileceği kadar yakınında mevcut aslında” diyen yazar yeni kitabında yaralarına merhem olmaya çalışan kahramanlarla tanıştırıyor bizi. Çok vurucu bir adı var kitabın. Yaranın üveyi olur mu, diye düşünürken anlıyorsunuz ki bazı insanlara acı bile reva görülmüyor. Kısa bir dolmuş yolculuğunu uzun bir iç dökmeye dönüştürüyor Demirel. Romanında olduğu gibi bu kitapta da kadınların acıları, tuz basılmış yaraları ve hiç dile getiremedikleri dertleri var. Kimi kadın sineye çekip hayatına devam ediyor, kimi kadın konuşmazsa gerçek olmayacakmışçasına içinde biriktiriyor hayata sitemlerini kimisi ise değiştiriyor kendine biçilen kaderi. Hep birbirine destek kadınlar. Arada yurt yerine kurt olanlar çıksa da günün sonunda birbirlerine kol kanat gerecek kadar aynı acıdan geçmişler çünkü. Demirel’in bu kitaptaki kadını ergenlikten yetişkinliğe geçen o eşikten atlayıp atlamamakta kararsız. Bir yandan köklerinden gelen mirasa sahip çıkarken bir yandan kendi hikâyesine uygun bir giriş, gelişme yazmaya hevesli. Ama öyle güçlü ve yetenekli ki kendi kaderini kendi biçmeye hazır. Bir dolmuş yolculuğu mesafesi yeter ona.